Aşksız hayatı light ton balığı tadında gören biriyseniz kendinizi henüz keşfetmemişsinizdir. Defteri kapattığımdan beri kendimi bulmuş gibiyim. İlişkiler yorucu olmaya başlayınca tutunduğumuz her dala aşk demeyi alışkanlık haline getirdik. Toksik ilişkiyi aşk sandığımızdan beri hiçbirimizin de yüzü gülmedi. Sevgisiz olana sevgili olmak çözüm getirmez. Nihai sonuç toksik olan biter. Toksik ilişkinin yerine detox yapmak bizde adettendir. 2 yıldır elimi sürmediğim (açıkçası mesleğe başladığım için biraz çekindiğim) bloğuma bile hep aşk için ve aşk yüzünden yazmışım. E mademki ben kendimi buldum neden bunu yazmayayım? Bu hepsinden değerli.
***
İnce düşünmekten, tamam dürüst olayım karma (ilahi adalet)
korkusundan en büyük haksızlığı kendime yaptığımı fark ettim. “Aman kalp
kırmayayım başıma gelir. Aman üzmeyeyim üzülürüm. Aman aldatmayayım
aldatılırım. Aman zor zamanı şimdi bırakmayayım” dedim dedim ve yapmadığım her
şeyi yaşadım. Kendimi tanıyorsam bunları gene yapmam ancak hata payı kontenjanım
doldu.
***
Boşluğa düştükten sonra kaybettiğin bir tek kendinsin. Bulduğunda
ise tamir edecek olan da. Kötü bir günün ardından arkadaşıma “Şu an kötüyüm ama
yarın kötü olacak kişi ben olmayacağım” demiştim. Ben iyi oldum ama kötü olan “oh
iyi oldu” diyecek kadar bile umurumda olamadı.
***
Kendimle kalmak benim en büyük korkularımdan biriydi. Evde tek
kalmak istemiyordum, izin gününü tek geçirmek istemiyordum. Üniversiteden mezun
olup yurttan ayrıldığımda, arkadaşlarım tek tek memleketlerine döndüğünde
yaşadığım yalnızlık nedeniyle olmuştu bu durum. Yurtta çok kalabalıktım birden düştüğüm
boşluk bende bir yalnızlık fobisi oluşturdu. Hâlbuki yurtta kalırken bile o
kadar arkadaşıma rağmen tek başına kitap okumaya sahile giden, alışverişi tek
başına yapmayı seven bir insandım. Her şey bir ayda falan oldu.
***
Bir anda yakalandığım bu fobiden de hayatın küçük oyunuyla
kurtuldum. Çivi çiviyi gerçekten söküyor. Her şey en yakın arkadaşımın korona
nedeniyle karantinada kalmasıyla başladı. Tek başıma kaldım kaldım kaldım ve
sonra bu hoşuma gitmeye başladı. Yalnızlık da biraz bisiklete binmek gibi
unutuyorsun, korkuyorsun iki pedal çevirince alışıyorsun.
***
Kendimi kaybettiğimi sandığı yerde kendimle karşılaştım. Yalnızlıktan
korkarken düne kadar, biri gelip düzensizliğimi bozacak diye ödüm kopuyor.O
yüzden kendim dışında kimseye de yer kalmadı. Birileri varken bile hayatımda
her şeyi çatır çatır halleden bendim. Ben bana yeterim kimsenin yük olmasına
gerek yok! Yaşanırken değeri bilinmeyen hiçbir şeyin kıymeti olmaz gözümde. Geçirilen
zaman kalmaya sebep değildir. Ne arkadaş, ne sevgili… Herkes kendi yoluna ben
bambaşka bir yolda…
***
Çok vakit aldı ama oldu. Sabah uyandığımda düşündüğüm tek
kişi de, gece uyurken düşündüğüm tek şey de, iyi olsun diye, başarılı olsun
diye, her şeyin en güzeline sahip olsun diye uğraştığım tek kişi aynaya bakınca
ve ön kamerayı açınca gördüğüm uzun
saçlı kadın kişisi. Uğruna ortalığı
yakıp yıkacağım da o. Her zaman güçlüydüm, üstüme gelen bunu bahane ederek
geldi hep. Giden de bunu bahane ederek gitti. İstemiyordum ama güçlüyken de güç
oluverdim birden bire. Bir kere geldiğim yarın sabah ne olacağımı bilmediğim
hayatımda bugün sadece kendimleyim. Artık dün yok, yarın yok. Bugün var. Benim için
beklemek bir değerdi, artık zamanım yok.
***
Meğer en büyük aşk insanın kendini bulmasıymış ve insanı
karşılıksız sevecek başka hiç kimse yokmuş. Bunu geç anladım ama 24 değil 44
yaşımda da anlayabilirdim. Ne çok kadın var tek başına bir şeyleri
hallettiğinin farkında olmayan. O kadar rahatladım ki bunu anladığımda, bugün
hiçbir şey zor değil benim için. Olanlar için iyi ki diyemem ama iyi ki
diyemediklerimi de, keşke dediklerimi de unuttum gitti. Ne yük olsun omzumda ne
de başımda ağrı. Kalben yanımda olan bir iki değerli insan da kendim dışındaki
en büyük kazancım oldu bu süreçte. Varlıkları bile dünyalara bedel. Bir zamanlar
gerçekten bir şeylere inanan biri yazardı buralarda artık sadece kendine inanan
biri var. Ve hiç bu kadar mutlu olmamıştı…
Yalnızlar sokağının yeni sakinesi...
YanıtlaSilBurası, Siyah beyaz yaşadığın hayatın,kendinle baş başa kaldığında farklı renklerini keşfedip,
Yeni yeni hikayeler ve şiirler biçeceğin semtin sokağıdır...
Kaldırımları ıslak, duvarları sahipsizdir...
Kendi şarkılarını yazıp, kendi şarkılarını söyleyenlerin adresidir burası...
Burada ki tüm paylaşımlar kadehler üzerinedir...
O zaman okuduğum hikaye veya bilmiyorum belkide gerçek yaşanmış hayatıdır bu sözlerin şerefine.
Sil